Fukushima Nükleer Santralinde radyasyon konusunda titiz bir temizleme çalışması yapılıyor.

Radyasyon tehlikesinin geçmemesi görevlileri korkuturken yerel halk ise endişeli bir şekilde sonucun ne olacağını bekliyor? Peki neden bu kadar önemli ve korkutucu sonuçlar doğuruyor Nükleer santraller gelin bir yakından bakalım.

Yakın geçmişimize bakacak olursak eğer Çernobil faciası Ülkemiz adına korkunç sonuçlar doğurmuştu. 26 Nisan 1986 yılında meydana gelen ve 20. yüzyılın en büyük faciası olarak nitelendirilen bu olay ülkemize ise 3 Mayıs 1986 yılında giriş yaptığı ve bizleri üzücü günlerin beklediğini haber eder bir şekilde kendisini hissettirdi. Çok kısa bir zaman zarfında hava yoluyla hızlı bir şekilde yayılması ise korkutucu sonuçlara sebep vermektedir.

Yukarıda bulunan fotoğraftan da anlaşılacağı gibi bir saatlik zaman zarfında yayılan radyasyon azımsanamayacak kadar büyük ve korkutucu durmakta. 11 Mart 2009 tarihinde büyük bir depremle sarsılan ve ardından gelen tsunami ile yerle bir olmaya yüz tutan bölge üzerinde bulunan dünyanın en büyük 15. Nükleer Santrali olan Fukushima santrali de ağır bir darbe alarak sızıntının yolunu açmış oldu.

Tüm bu korkuları gidermek adına yapılan titiz çalışmalar sonucu çevre halkı hali hazırda rahatlatacak bir haber verilmeyişi insanları tedirginliğe sürüklemiş durumda. ortamda bulunan radyasyon miktarının büyüklüğünü ise anlayacağımız bir şekilde anlatayım. Radyasyon temizliği için tasarlanan ve bölgeye nakledilen robot içeride geçirdiği 2 saatlik zaman zarfından sonra kullanılamaz hale geldi. ????

Robota etki eden radyasyon sonucu kamera işlemini kaybetti ve sonrasında işletim sisteminin çökmesi ile görevlilerin ümitlerini boşa çıkardı. Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketinin tasarladığı robotun bu denli bir hasar alması akıllarda soru işaretlerine sebep oldu. Fukushima Nükleer Santralinde bu zamana kadar meydana gelen hasarın onarılamaması bir çıkmazın başlangıcı gibi duruyor ????